Yorum: Biz Gayet İyiyiz - Daryl Gergory

Adı: Biz Gayet İyiyiz
Orijinal Adı: We Are All Completely Fine
Yazarı: Daryl Gregory
Yayınevi: İthaki Yayınları
Sayfa Sayısı: 160
Goodreads Puanı: 3.77
Seri: - 
Puanım: 3/5

Dünya Fantezi Ödülü ve Shirley Jackson Ödülü sahibi. Nebula, Locus ve Sturgeon ödülleri finalisti. "Normalmiş gibi davranmak hayatı çok zorlaştırıyordu."

Harrison, Canavar Dedektifi, hikâye kitaplarından fırlamış bir kahraman. Şimdiyse otuz yaşlarında ve zamanının çoğunu uyuyamayarak geçiriyor. Stan, vücudunun bir kısmı yamyamlar tarafından yendikten sonra ufak çapta bir ün kazandı. Barbara, kemiklerinin üzerine kazınmış mesajlarla beraber yaşamaya çalışıyor. Greta, hem kana susamış bir katil hem de bir kundakçı olabilir. Nedendir bilinmez, Martin son teknoloji ürünü gözlüklerini hiç çıkarmıyor. Ve elbette, kimse onların anlattığı hikâyeleri dikkate almıyor… ta ki psikoterapist Dr. Jan Sayer onları bir araya getirene dek. Bu görünüşte çıldırmış olan kişiler bir terapi grubu oluşturursa ne olur? Irvin Yalom'un grup terapisi kitaplarından etkilenerek yazdığı, Sy-Fy kanalının haklarını opsiyonladığı bu kısa korku romanında Gregory, içimizdeki canavarlarla dışarıdakileri büyük bir cesaretle yüzleştiriyor.

Biz Gayet İyiyiz hakkında ne düşündüğümden emin olamıyorum. Kitabı bitirdiğimden beri bir kitaba, bir de önümdeki boş sayfaya bakıp bakıp duruyorum ve en sonunda net bir karara varamayacağımı fark ettim. Beğendiğim ve beğenmediğim yanlarıyla, sevdiğim bir kitap oldu Biz Gayet İyiyiz fakat eksikliğini hissettiğim şeyler, kişisel olarak göz ardı edemeyeceğim kadar yer kaplıyor aklımda.

Kitap, kimliği belirsiz bir anlatıcının, bir parçası olduğu terapi grubunu anlatmasıyla başlıyor: “En başta altı kişiydik.” Bu cümlenin sonrasında gelen 160 sayfa boyunca bir ileri bir geri gidiyoruz okuyucular olarak. Anlatıcı, bize olayların sırasını biraz değiştirerek aktarıyor geçmişi. (Bunun merak unsurunu arttırmak için yapıldığı hissine kapıldım okurken.)

Hikayenin kimin ağzından yazıldığını asla öğrenemiyoruz çünkü bölümlerin ilk paragraflarında kullanılan birinci çoğul şahıs hariç, tüm hikaye üçüncü tekil şahıstan yazılmış. Yer yer acaba anlatıcı, kim olduğuna dair ipucu verecek mi diye satırları taradıysam da ya dikkatsizliğimden ya da öyle bir ipucunun yokluğundan bir sonuca varamadım.

Karakterlerin hepsi, sıradan insanların inanmayacağı deneyimler yaşadıkları için o ya da bu şekilde toplumdan uzaklaşmışlar ve Dr Sayer tarafından bir grup terapide toplanıyorlar. Yaşananların hepsi korkunç şeyler olsa da, - yenen uzuvlar, kemiklere kazınan mesajlar, dağlanan vücutlar – kitabın kendisinin korkutucu olduğunu düşünmüyorum.

Sıra dışı karakterleri ve olay örgüsüyle, bir süredir okuduğum en farklı ve tuhaf kitaplardan biri olduğu yadsınamaz bir gerçek. Shirley Jackson Ödülü ve Dünya Fantezi Ödülü'nü En İyi Kısa Roman kategorisinde kazanması zaten bunun en iyi kanıtı fakat uzun romanları ve tekrara düşmeyen detaylı açıklamaları daha çok sevdiğim için, Biz Gayet İyiyiz beni pek tatmin etmedi. Kitapta bahsi geçen karakterler hakkında söylenebilecek daha tonla şey olduğu hissini bir türlü atamadım üzerimden kitabı bıraktığımdan beri.

Bir şeyler eksik gibiydi benim için. Daha fazlasını aradım fakat o “daha fazlası” kitapta mevcut değildi. Kitabı gerçekten sevdim ama sonlarına doğru ilerledikçe, işte bu arayış yüzünden biraz hayal kırıklığına da uğramadım değil. Eğer okuyacak farklı şeyler arıyorsanız, farklı ve tuhaf karakterler seviyorsanız veya grup terapi kurguları hoşunuza gidiyorsa, Biz Gayet İyiyiz'i okumanızı öneririm.

Ezgi Tülü

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. 2014'ten beri kitaplar hakkında konuşuyor.

2 yorum:

  1. İlgi çekici bir kitap gibi geldi bana. Elime geçerse okurum :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okuyabilirsin! 3 vermiş olmama rağmen, eğer kitabı okumayı seçtiğim ana dönsem 5 vereceğim bir başka kitap seçmezdim. Benim için 5'lik bir kitap olmaması, güzel bir kitap olmadığı anlamına gelmiyor :)

      Sil