Yorum: Gazap ve Şafak (The Wrath and The Dawn, #1) - Renee Ahdieh


Adı: Gazap ve Şafak
Orijinal Adı: The Wrath and the Dawn
Yazarı: Renee Ahdieh
Yayınevi: Pegasus
Sayfa Sayısı: 416
Goodreads Puanı: 4.23
Seri: The Wrath and the Dawn #1
Puanım: 5/5


Cani bir katil tarafından yönetilen bir diyarda, her şafak bir başka aileye kalp acısı getirmektedir. On sekiz yaşındaki Horasan Halifesi Halid her gece yeni bir eş almakta ancak sabaha kalmadan gencecik kadınların hayatına son vermektedir. Can dostu, Halid’in kurbanlarından biri olan Şehrazad, intikam almaya yemin eder ve gönüllü olarak Halid’e gelin gider. Sadece hayatta kalmaya değil, halifenin dehşet saçtığı hükümdarlığı yerle bir etmeye de kararlıdır.

Şehrazad zekâsı ve azmi sayesinde her gece Halid’in aklını çelip büyüleyici hikâyeler anlatarak hayatta kalmayı başarsa da bir sorun vardır: Genç kız can dostunu öldüren katile günbegün âşık olmaktadır. Üstelik bu mermer ve taştan sarayda hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anlamaya başlamıştır. Şehrazad, zalim çocuk hükümdarın genç kızları neden öldürdüğünü ortaya çıkarmaya ve bu döngüye bir son vermeye karar verir…


Bazen haklı olmaktan nefret edersiniz. Bu kitap bana bu duyguyu yaşattı. (Ama nedenini açıklayamam çünkü okumak isteyenlere büyük haksızlık olur!)

Orijinal Bin Bir Gece Masalları'nı okumadım fakat hikayenin nasıl ilerlediğini az çok biliyorum. Bildiklerim de hikayenin (en azından başlarının) nasıl ilerleyeceğini tahmin etmem için yeterliydi. Bir noktadan sonra hikaye aldı başını gitti ve ben de peşinden sürüklenmekten başka bir şey yapamadım.

Şu an bile, bu satırları yazmaya çalışırken sakin kalamıyorum. Düşüncelerim etrafa saçılmış durumda, içimden gelen şey aslında bir kitap yorumu yazmak değil de, kitabın başlangıcından sonuna kadar olan biten her şeyin arkasından giflerle tepki vermek. Gerçekten, şu an hissettiklerimi birkaç gifle özetleyebileceğime eminim

Kitabın başlarında ben:

Kitabın ortalarında ben:


Kitabın sonunda ben:

Abartmıyorum. The Wrath and The Dawn kadar önemli bir konuda asla abartmayacağıma emin olabilirsiniz.

Öncelikle, kitabın adı o kadar uygun ki! Ana karakterimiz olan Şehrazat (kitapta yazıldığı gibi: Shahrzad veya Shazi), en yakın arkadaşı Caliph of Khorasan (sanırım ortalama bir şekilde Horasan Kralı diye çevirebiliriz ama tureng.com bana çeviri olarak halife kelimesini öneriyor fakat karakterin dinle pek bir ilgisi yok) Khalid tarafından öldürüldüğü için onu alaşağı etmek istiyor, deli bir öfkesi var. Çünkü karakterimiz, tıpkı orijinal masallardaki gibi, eşlerini her şafakta idam ediyor.

Ana karakter Shazi'den tutun, kitabın birçok noktasında kafasına birkaç bir şey fırlatmak istediğim Tariq'a kadar, kitaptaki her bir karaktere bayıldım! (Kötü olanlarına bile. Kızmak yok, darılmak yok.) Hepsi o kadar başarılı, o kadar özenli yaratılmışlar ki, bir tane bile kusur gözüme çarpmadı. Tabii heyecan ve mutluluktan kendimden geçtiğim anlarda kusur arar gibi bir halim de yoktu ama olsun.

Ta en baştan kitabın sonuna kadar, karakterlerin gelişimi ve ilerleyişi harikaydı. Duygular ve gösterilme biçimleri ya da onlardaki değişim beni hiçbir şekilde rahatsız etmedi. Hiçbir şey aceleye getirilmiş hissettirmedi; aksine her şey son derece doğal, düzgün, olması gerektiği hızda ilerliyordu benim için. Özellikle, Khalid ve Shazi arasındaki ilişki... o kadar doğal, güzel ve güzeldi ki. (Biliyorum iki kere güzel dedim ama ne kadar dersem diyeyim, yetmeyecekmiş gibi geliyor!) Nefretten aşka, ölçülü soğukluktan koşulsuz güvene ilerleyiş!

Ayrıca bir sahne vardı, kitabı kimse için mahvetmek istemiyorum ama kalbim eridi. Sıvılaştı, aktı ve sonra puf! 

Tariq, kitabın ilk başlarında sevdiğim, sonlarına doğruysa kafasını kopartmak istediğim bir arkadaştı. (Gerçi bu kafa kopartma isteği tamamen Shazi ve Khaled'in ilişkisine gelebilecek herhangi bir tehditi ortadan kaldırma isteğimle de alakalı olabilir tamamen. Güvenmeyiniz.) Ama cidden. Bir insan nasıl bu kadar sinir bozucu olabilir? 

Jalal, yan karakterlerden favorim olabilir. Khaled'in kuzeni ve askeri bir şeylerin başı - neydi tam hatırlayamıyorum - olmasının yanı sıra, Shazi'ye son derece değer veren, mantıklı konuşan, yer yer Khaled'i yola getirmeye çalışıp hiçbir yere varamayan, nazik, kibar bir ruhtu bence. 

Tabii bir de Despina var. Adı, okuldan bir arkadaşım olan Destina'ya çok benzediği için tüm kitap biraz değişik hissettirdi bana. Kitabın başlarında hiç sevmemiştim, sonra git gide ısındım kızcağıza.

Ayrıca kitapta büyü var! Gerçekten büyü! Ve uçan bir halı! Ve hikayeler! Hikayeleri sadece Shazi anlatmıyor hem. Sevgisiz bir canavar, en yakın arkadaşından koparılmış bir kız, büyü, uçan halılar, aşkının peşinden isyana giden bir genç adam, canavarın altındaki genç adam, yani on sekiz yaşındaki bir çocuk-kral!

Daha ne olsun? Daha ne isteriz?

Kitabın beni zorlayan tek kısmı dili oldu. İngilizce okuduğum için yer yer yoruldum, bana pek tanıdık olmayan ekler ve kelimeler beni yavaşlattı ama bu bile kitabı başladığım gün bitirmeme engel olmadı! Ki ben bugün dışarı çıkmıştım, yani tüm gün evde kitap okuyor da değildim. O denli hızlı okudum. O denli aktı. Dilinin kolay olmamasına rağmen. Eğer İngilizce kitaplara yeni başlıyorsanız, bu kitabı şiddetle önermiyorum. Daha kolay kitaplar kesinlikle bulabilirsiniz.

Bir de, kitabı okurken Shazi ve Khaled'in olmadığı sahnelere karşı çok büyük bir sabırsızlık taşıdım içimde. Sanki geri kalan hiçbir şey önemli değilmiş gibi! Ama sabırsızlığıma rağmen oturdum ve okudum. (Aferin bana.) Ama bana gerçekten daha çok Shazi ve Khaled lazım. Bu yetmedi. YETMEDİ.

Beni ikinci kitabın yanına fırlatın. Şimdi. Hemen.

Bu kitaba demek istediğim tek bir şey var:

Ezgi Tülü

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. 2014'ten beri kitaplar hakkında konuşuyor.

3 yorum:

  1. Kitap okumayı gerçek anlamda sevmeyen biri olarak itiraf etmeliyim.Bloğunuza;içeriklere,yazım tarzınıza,içeriklere hayran kaldım.Tebriği hak ediyorsunuz.Buraya belirtmek istedim.
    2016 Reading Challenge'ı da hiç kitap okumayan hatta sevmeyen benim için 120ye çıkarırsanız sevinirim :)
    Tebrik ederim tekrardan

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz beni ne kadar mutlu etti anlatamam! :)

      Bu yıl için belirlediğim okuma hedefim aslında 50'ydi, malum 2017'de üniversite sınavına gireceğim fakat bu ay 20 kitap okuyunca, hedefimi geçen seneki hedefim olan, tamamlayamadığım 110'a çekmek istedim yeniden. 10 kitap daha eklemek isterdim fakat açıkçası 110 bile çok gerçekçi gelmiyor bana...

      Sil
  2. Bu kitabı almakta çok kararsızdım senin yorumunu okuduktan sonra almaya karar verdim ve tek kelimeyle bayıldım bu yüzden çook teşekkür ederim heyecan verici yorumun için serinin devamı için sabırsızlanıyorum amaikinci kitabı İngilizce olarak Bi tğrlü indiremedim bana bu konuda yardımcı olabilir misin

    YanıtlaSil