Yazarı: Anna Banks
Yayınevi: Feiwel & Friends
Sayfa Sayısı: 336
Goodreads Puanı: 3.85
Seri: The Syrena Legacy #3
Puanım: 5/5
Serinin ikinci kitabı olan Of Triton'u bitirdiğimde, bir üçüncü kitabın ne işe yaracağını sorgulamıştım çünkü seri ikinci kitapla beraber, pekala bitebilir gibi duruyordu ve bir kitap daha olması sadece konunun uzatmalara girdiği izlenimini yaratmıştı bende. Sonuçta, ikinci kitap o ana kadar bize sunulan tüm sorunları çözüyor gibiydi; yanılmışım!
İlk başlarında sıkıldığımı itiraf etmeliyim ama bu sıkıntının nedeni tamamen benim kitaba olan önyargımdı. Tabii bu durum, önyargımla beraber, iki karakterimiz Neptune kasabasına ayak bastığı an puf! deyip havaya karıştı. Neptune, Emma gibi melezlerle dolu bir Sirena kasabası ve okyanustaki akranlarından uzun yıllar boyu gizli kalmayı başarmış bir yer. Emma'nın neden bu kasabada biraz zaman geçirmek isteyeceğini tahmin edebiliyorsunuzdur herhalde. Benzer sebeplerden dolayı da Galen, Emma'yı kasabadan götürmek için biraz fazla hevesli davranıyor.
İşlerin karışması sadece an meselesiydi ve karıştıklarında çıldırdım. Kelimenin tam anlamıyla hem de! Kitabın sonunun mutlu biteceğini düşünüyordum, o yüzden olan bitenin karışmış olmasından çok, karışıklığın ne kadar sinir bozucu olduğunu düşünerek kitaba ve karakterlere sinirleniyordum. Hele bir de sınav haftasında olduğum için, kitabı istediğim kadar hızlı okuyamadım ve bu da rahatsızlığımın artmasına neden oldu.
Bu kitapta bize birkaç yeni karakter sunuluyor ve bunlardan biri de, daha ilk andan Emma'ya duyduğu ilgiyi saklamaya gerek duymayan, melez Reed. Galen'in kıskançlık krizlerini izlemek eğlenceli değildi fakat Emma'nın yaşadığı, "aslında başka seçeneklerim de var" anları bence gerekliydi. Galen ve Emma'nın ilişkisini bozabilecek şeylere karşı pek toleranslı olamıyorum da... (Buna Galen'in kontrol ihtiyacı da dahil. Ama bence kendini iyi tutuyor.)
Kitabın sonu çok tatmin ediciydi. Sahneler gözümde birebir canlandı ve okurken içimi ısıttı.
Belki, birkaç nesil sonrasını anlatan bir yan seri yazılabilir. Kraliyet ailesi ve Arşivlerin nasıl değiştiği, modernleşen ve insanlarla kaynaşmak durumunda kalan Sirenaların nasıl yaşadığıyla ilgili, ama yazarın böyle bir şey yapacağını sanmıyorum. Belki kısa kesilse tatlı olacak bir hikayenin üzerine çok gitmek de olabilir, bilemiyorum.
Ama gerek okurken heyecandan ve sinirden öldüğüm anlar olsun, gerek bir kapanış olsun, Of Neptune gerçekten okurken, içindeki bazı boşluklara rağmen dolu hissettiren, okuyucuyu da içine çeken, güzel bir kapanış romanı oldu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder