Lola ve Komşu Çocuk (Anna and the French Kiss, #2) - Stephanie Perkins | Kitap Yorumu

Adı: Lola ve Komşu Çocuk
Orijinal Adı: Lola and the Boy Next Door
Yayınevi: Yabancı Yayınları
Sayfa Sayısı: 320
Format: Ciltli
Puanım: 2.5/5

Lola ve Komşu Çocuk, hem tatlı bir aşk hem gerçekçi bir dostluk hem de John Green ve Rainbow Rowell sevenlerin zevkle kucak açacağı bir kendini bulma hikâyesi.

Geçmişinde kalan çocuk, gelecekteki aşkı olabilir mi? Henüz kendini geliştirme aşamasındaki tasarımcı Lola Nolan modaya inanmıyordu... O, kostümlere inanıyordu. Kıyafet ne kadar parıltılı, eğlenceli ve farklı, yani etkileyiciyse o kadar iyiydi. Ve Lola'nın hayatı, özellikle de seksi rockçı erkek arkadaşı varken mükemmele gayet yakındı. Ta ki Bell ikizleri olarak da bilinen Calliope ve Cricket mahalleye tekrar taşınıp Lola'nın derinlere gömdüğünü düşündüğü acı verici geçmişini günyüzüne çıkarana kadar.

Mutsuzum.

Herkesin bu denli beğendiği bir kitaba bu puanı veriyor olmak beni üzüyor ama sanırım en çok kitabı beğenmeyişime üzülüyorum çünkü aslında beğenilebilecek bir konusu vardı, karakterleri de öyle kötü değildi ve pek sık görmediğimiz bir atmosfere, hoş da bir arkaplana sahipti. Peki, diyeceksiniz, ne oldu? Şahsen ben de çok emin değilim. Tek bildiğim, kitabı okurken sayfaların bir türlü geçmek bilmediği ve okuyup okuyup "Yine çok ilerleyememişim!" diye içimin sıkıldığı.

Evet, sıkıldım. Hem de delicesine bir sıkılma bu. Uzunca bir süredir bir kitapta bu denli sıkılmamıştım sanırım. En iyi oda arkadaşım biliyor, öyle böyle bir sıkılma henüz görülmedi. Hatta canlandırayım bir konuşmamızı:

Ayça - Ezgi, ne durumdasın?
Ezgi - Ayça, bitmiyor. Kitap bitmiyor. Baksana (burada kitabı havaya kaldırıyorum) azalmıyor bile!
Ayça - İstersen bırak, zorlama kendini.
Ezgi - HAYIR. Bu kitap bitecek! Bırakırsam kesin yarım kalır.
Ayça - Kolay gelsin o zaman. (Ne diyeceğini bilemiyor.)
Ezgi - KOLAY DEĞİL!

Genel olarak buna benzeyen, aynı eksende ilerleyen bir dizi küçük konuşma hayal edin. Ben kitabı bitirene kadar sürdü bunlar. Anlamadım gerçekten, bir kitap nasıl bu kadar olaysız, nasıl bu kadar bunaltıcı olabilir? Bunu yazan insan, edisyonunu yapan insan, çeviren ve okuyan insan, hiç mi sıkılmaz? Ya da, ben bunca insanın gördüğü ne güzelliği kaçırıyorum bu kitapla ilgili olarak?

Karakterler kötü değildi aslında. Lola, iki eşcinsel adam tarafından San Francisco'da büyütülmiş 17 yaşındaki bir genç kız. En sevdiği şey kostümler. Lola giyinmiyor, her gün kendine yepyeni bir kostüm ayarlıyor. Çılgın bir tarzı var anlayacağınız ve sürekli çeşitli peruklar takıyor. 

Max, Lola'nın 22 yaşındaki sevgilisi. Punk rock tarzı müzik yapıyor, aynı zamanda alkol, sigara ve uyuşturucuyla bayağı bir samimi fakat Lola'yı asla zorlamıyor, bunlardan uzak durma kararına saygılı olduğu gibi tanışmalarının ilk zamanlarında Lola'nın küçük olması nedeniyle ona ihtiyaç duyacağı rahatlığı sağlıyor. Kitabın başında Lola'nın babalarıyla kahvaltılara katlanıyor ve Lola'ya genel olarak şefkatli bir tavır sergiliyor, kitabın sonlarına doğru ise tamamen sapıtıyor. Şahsen bunu hiç sevemedim çünkü kitapta açık ve net bir Max-Cricket çatışması vardı ve yazar, Cricket'ı daha önde tutabilmek adına Max'i sonlara doğru öfkesini kontrol edemeyen, ilgisiz ve umursamaz bir karaktere doğru çevirdi bence. Tamam, dengesizliği hep olan bir şeydi ama kitabın sonundaki Max ile başındaki Max bence çok farklıydı.

Cricket ise yan evin sönük kardeşi. Mekanikle, otomat ve robotlarla uğraşıyor, icatlar yapıyor ve bu konuda son derece yetenekli. Ayrıca sosyal açıdan biraz sıkıntılar çeken, neşeli, eğlenceli ve nazik bir kişilik. Cricket'ı sevdim, gerçekten sevdim; sadece, kitabın sunuluşu hoş değildi bana sorarsanız. Eğer Lola'nın kitap sonunda Cricket'la sevgili olacağını bilmeseydim kitabı daha büyük bir hevesle okuyabilirdim ama kitabın isminden bile bunun aktığını görmezden gelemeyiz! Lola ve Komşu Çocuk! 

Lola'nın o ya da bu şekilde Max'ten ayrılıp Cricket'la sevgili olacağı o kadar belli ki, yazar aslında ilgiliyi kitapta yan olaylarla tutmalı ama bence ne Lindsey'in Charlie denen çocuğa olan minik hoşlantısı, ne Calliope'un (Cricket'ın ikizi) Lola'ya duyduğu düşmanlık, ne Max ve kıskançlığı, ne de Lola'nın biyolojik annesi Norah beni kitaba çekip orada tutacak kadar ilginçti. Zaten kitaba verdiğim puandan anlaşılıyor bence bu durum...

Kitabın en farklı yanı bence Lola'ydı ve o bile beni birçok yerde o kadar sinir etti ki, farklı oluşu bir anlam ifade etmez oldu. Cricket ve Lola'nın ilk baştaki olumsuz durumlarının sebebi bence o kadar saçma ki! Diliniz var, konuşabiliyorsunuz, ses kelimeler falan, eee, bunları kullansanız nasıl olur? Bence güzel olabilir. Hani basit, beş dakikalık (abartmıyorum) bir konuşma ile çözülebilecek bir olay yüzünden iki yıl (İKİ YIL) acı çekmenin anlamı ne, gerçekten?

Ayrılıklarından sonra Max tam bir ergen gibi davranıyordu. 22 yaşında olması kitapta "çok büyük" olarak gösterilse de, şahsen Max'in 22 yaşındaki biri gibi davrandığına inancım pek yok. Lola'yla ettikleri kavgadan sonra Lola'ya, "BEN o kadınla yattım," tarzı bir hava atmaya çalışması o kadar anlamsızdı ki! (Kavga ettiklerini spoiler saymıyorum, çünkü zaten kitabın sonunda Cricket ve Lola'nın sevgili olduğunu biliyoruz.) 22 yaşındasın, ayrılmışsınız, kıza onun sana bir anlam ifade etmediğini söylemişsin; bence istediğin kadınla yatabilirsin ve bu da bir övünç durumu olmaz... ama tabii sen bilirsin. (Ergenleri aşağılamıyorum. Ben de bir ergenim, yapacak bir şey yok.)

Kitabın sonlarına doğru kitaba biraz daha ısındım, yoksa 2.5 değil 1 veya 2 vermeyi planlıyordum. Sonu tatlıydı, o yüzden 0.5 puan yükselttim. 1 yıldız daha verip 3 yıldızla asla uğurlayamazdım çünkü o zaman bu türde, gerçekten severek okuduğum ve 3 yıldızlık gördüğüm diğer kitaplara haksızlık olurdu ama sonuna doğru kitaba ısındığım için 2'yle bırakmak da istemedim. Aslında mümkün olsa sanırım 2.25 tarzı saçma bir puan verirdim de, o kadar uğraşmaya gerek yok.

Ezgi Tülü

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. 2014'ten beri kitaplar hakkında konuşuyor.

4 yorum:

  1. Bu kitabın ortalama olduğunu düşünen tek kişi olmadığım için mutluyum :) Ama benim puanım 4,4/5 oldu. Puanlama kriterlerim bunu gerektirdi napalım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kitaplara kalitesi değil de, kendi beğenim üzerimden puan verdiğim için 2.5 aldı. Eğer yazım, kapak, karakterler gibi tek tek oturup puanlara ayırsaydım çooook daha yüksek alırdı kesin :)

      Sil
  2. Bende 3 yıldız verdm.Çok büyük umutlarla başladım kitaba ama maalesef umduğumu bulamadım.Dediğin gibi arka plan güzeldi,yan karakterlerde öyle.Ben en çok Lola'nın Max ve Cricket arasında gidip gelmesine ve ikisini de aynı anda idare etmesin çok ama çooooooook sinir oldum. >.<

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Of evet, o çok sıkıcıydı ya. (Tüm kitabı sıkıcı buldu.) Ben de herkes beğeniyor diye çok heves etmiştim, o iş o iş değilmiş ama. :D

      Sil