[Manga] Ölüm Defteri, Vol.1: Can Sıkıntısı (Death Note, #1) - Tsugumi Ooba

Adı: Ölüm Defteri, Vol.1: Can Sıkıntısı
Orijinal Adı: デスノート 1 (Desu Nōto)
Yazarı: Tsugumi Ooba
Yayınevi: Akılçelen Kitaplar
Sayfa Sayısı: 200
Goodreads Puanı: 4.39
Seri: Death Note #1
Format: Paberback

Bu deftere adı yazılanlar ölür… Ölüm Tanrısı Şinigami Ryuk’un insanoğlu dünyasına düşürdüğü defter: DEATH NOTE (ÖLÜM DEFTERİ). Bu doğaüstü defteri bulan ve dünyadaki cani suçluları ortadan kaldırmak için kullanmaya karar veren Light Yagami (nam-ı diğer Kira) ile kimsenin çözemediği olaylarda polise yardım eden L adlı gizemli detektif arasındaki muhteşem mücadele böyle başlar.
Light Yagami bu deftere ismini yazdığı ve yüzünü bildiği herkesin öleceğini keşfeder. Önceleri defteri kuşkuyla kullanmaya başlayan Light, ismini yazdığı insanların hayatlarının kendisinin belirlediği ölüm şekliyle son bulduğunu görür. Her geçen gün defterin yeni yeni özelliklerini öğrendikçe hayalindeki dünyayı yaratabilmek için defteri kullanmaya başlayarak adalet mekanizmasının yeterince cezalandıramadığı azılı suçluları öldürmeye karar verir. Suçlular gizemli bir şekilde ve peş peşe ölmeye başlayınca durum polisin dikkatini çeker ve dünyadaki birçok gizemli olayı çözmekle görevlendirilmiş olan “L” adlı dedektif, konuyu araştırmak üzere polisin yardımına koşar.

Doğrusu bir manga nasıl yorumlanır pek bir fikrim yok çünkü manga okumakla ilgili uzun bir geçmişten yoksunum; Death Note'un bu ilk cildi? kısmı? parçası? kitabı? 'ndan önce okuduğum tek bir manga vardı, onun da sadece ilkini okuyup bırakmıştım çünkü ikincisini bulamamıştım kitapçılarda. Zaten insan bir süre sonra aramayı bırakıyor. Aslında Death Note, 2013 TÜYAP'tan beri elimde olan fakat bir türlü başlayamadığım bir mangaydı çünkü 1, 3 ve 4.leri almıştım fakat 2'yi bulamamıştım. Dün de aklıma geldi, dedim "Neden başlamıyorum ki?" ve başladım. Sonra bitti.

Çok bir yorum yazamam herhalde, fakat aklıma gelen her şeyi eklemeye çalışacağım. 200 sayfa olmasına rağmen çizim/yazı oranı yüksek olduğu için, gerçekten hızlı okunuyordu ve akıcılık gibi bir sorunu yoktu yani. Zaten okuduğumuz tek şey insanların konuşmaları sayılır; eh, diyalog okumak da en hızlı yapılan okumalardan biridir sanırım. 

Karakterler hakkında net yargılara varmak için henüz erken, sonuçta sadece birincisindeyim daha manganın, fakat yine de aklıma gelen birkaç şeyi not etmek istiyorum:
Light. Ben bu karakteri zeki olduğu kadar egoist buldum. Her şeyi kendi bileceğinden emin ve her türlü soruna akılcı çözümleri var, fakat kendine duyduğu bu güven bir süre sonra beni rahatsız etmeye başladı çünkü eninde sonunda çuvallayacak gibi duruyor. Ayrıca Death Note hakkında bilmediği şeylerin varlığı onun için büyük bir sıkıntı olacak gibi.

Ryuk. Bu karaktere karşı ne hissediyorum bilmiyorum fakat sanırım bir şey hissetmiyorum. Ne bileyim, varlığı ve yokluğu henüz pek bir şey değiştirmiyor benim için ama içimden bir ses Light'tan büyük şeyler gizliyor diyor. Ayrıca bu işten tek çıkarının eğlenmek olduğunu da düşünmüyorum ya, neyse.

L. Ben bu karakteri gerçekten sevdim. Hani, cidden. Light'tan daha çok sevdim hatta. Bence daha zeki ve kesinlikle daha akılcı davranışları var; Light avantajda olabilir fakat bilmiyorum ya. Kesinlikle bu karakteri daha çok destekliyorum. Kahrolsun yenilen spoilerlar.

Evet, spoiler. Ben zamanında "Zaten hiç izlemeyeceğim," diyerek arkadaşlarım Death Note konuşurken yanlarından ayrılmamış insanım, eh, öyle olunca da birkaç şey aklımda ve bu beni çok üzüyor. Cidden üzüyor. Unutamam artık ama yapacak bir şey yok, elden geldiği kadar akla getirmemeye çalışıyor insan.

Başlarda manga okuma kısmına biraz alışmak gerekiyor fakat olayın içine girmek çok kolay, sonrası da zaten tamamen aksiyondan ibaret. Hızlı okunmasa bile büyük olasılıkla bitirene kadar başından kalkmazdım. Eğer ikincisi elimde olsa, şu an bu satırları yazmak yerine gider ikinciyi okuyor olurdum; öyle anlatayım. Kesinlikle çok beğendim ve sanırım bundan sonra daha sık manga alan birisi olacağım. Yuppi!

Ezgi Tülü

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. 2014'ten beri kitaplar hakkında konuşuyor.

6 yorum:

  1. Bende almak istiyorum hatta bu alışverişimde olmasa da diğer alışverişimde yüklü bir manga olacak! :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim bir sonraki alışverişim sanırım mangadan oluşacak :D

      Sil
  2. Manga okumak gibisi yok! :D Gerçi ben hiç elime bi manga alıp okumadım. Hep bilgisayar üzerinden okuyorum. Ayrıca senin elindeki Death Note'un ilk cildi. 2. cildi 3. cildi diye devam ediyor. Ve ciltler kendi arasında bölümlere ayrılır. Bu bölümler genelde ilk önce Japonyada manga yayınlayan dergilerde yayınlar. Çoğunlukla aylık çıkarlar ve 1. cilt oluşturulabilecek bölüm çıktığında mangakanın çizimleri derlenir toparlanır ve tekrardan matbaaya gönderilir. Eğer mangakının hoşuna gitmeyen bi çizim varsa ciltlenmeden önce o kısımlar düzeltilir. Daha önce dergileri okumuş okuyucular için ciltler avantajlı hale gelmesi için içlerine 3 veya 4 sayfalık ekstralar eklenir vs. :D

    Uzun lafın kısası şu ki seni çok kıskandım. Bende elime manga alıp okumak istiyorum. :D :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir an oturdum, bu kız niye bunu anlatıyor şimdi diye düşündüm; yalanım yok ksjdf Ben internetten okuyamıyorum ya. Elimde olması lazım; o yüzden ebook da sevmem. Bunu da almıştım zamanında okuyayım dedim ahahah.

      Sil
    2. O kadar kıskanmışım ki zırvalamışım işte bişeyler. :D:D Harbi niye anlatmışım ben onları kendimde çözemedim. :D Her halde hasta olmanın verdiği anlık bilinç kaybı olsa gerek. :P :D

      Sil
    3. Bu arada bende elde alıp okumayı severim ama şu mangayı okumakla mangaların nasıl çerez gibi bittiğini fark etmişsindir. Günde 10 cilt rahat okuyorum yani. Düşün Türkiyede 2 günde 20 cilt bitirsen bir daha manga okuyamazsın. :D O yüzden mecbur internetteki çevirileri yada İngilizceleri okuyoruz. :D Türkçe çeviriler bile yetmiyor yeri geldiğinde. :D

      Sil