Yorum: Bıçak Sırtı (Mara Dyer, #2) - Michelle Hodkin


Adı: Bıçak Sırtı
Orijinal Adı: The Evolution of Mara Dyer
Yazarı: Michelle Hodkin
Yayınevi: Simon & Schuster
Sayfa Sayısı: 544
Goodreads Puanı: 4.40
Seri: Mara Dyer #2
Puanım: 5/5


Mara Dyer bir zamanlar geçmişinden kaçabileceğini sanıyordu. Ama kaçamayacaktı. Sorunları kendi kafasında yarattığını düşünüyordu. Ama yanılıyordu. Yaşadığı onca şeyden sonra, sevdiği çocuğun artık sır saklayamayacağına inanıyordu. Ama aldanıyordu. Gerçekler ortaya çıkmaya ve seçimler ölümcül sonuçlar doğurmaya başladığında Mara bu karmaşadan aklını yitirmeden çıkmayı başarabilecek mi?


Yorumsuz. Gerçekten; yorum yapamıyorum. Gün içerisinde dersten derse giderken kitabı okuyordum ve o noktada arkadaşıma anlatmaya çalışırken doğru kelimeleri geçtim, kitap hakkında söyleyecek hiçbir kelime bulamamıştım. Ağzımı açtım, ellerimi oynattım fakat ses çıkmadı. Bir serinin bu kadar güçlü bir şekilde devam edebileceğini unutalı çok olmuş. Gerçekten, o kadar şaşkın ve heyecanlıyım ki şu an, bırakın oturup yorum yazmayı, yatakhaneme koşup üçüncü kitaba sarılmak istiyorum hemen! (Ne yazık ki insanlık "sorumluluk" denen bir kavram üretmiş: bu da beni bilgisayarımın başına, önce blog yazısına sonra da çarşambaya teslim edilecek olan dönem ödevine bağlıyor.)

Nereden, nasıl başlasam ki? Öncelikle uyarayım bari okuyan kişiyi: İkinci kitap olduğu için, serinin ilk kitabı olan The Unbecoming of Mara Dyer (TR: Eksik Parça)'dan spoiler içerebilir yazım. Ha, içermeyebilir de. Şu an emin değilim. Bildiğim tek şey, şaşkınlık içerisinde öylece kalakaldığım...

İlk kitabı bitirdikten sonra araya başla kitap sokmaya çalışmış, sonra başaramayıp beş günlük bir duraksama sürecinin ardından Mara Dyer serisine devam etme kararı almıştım... Aradan birkaç gün geçti, başka işlerim olduğundan kitaba pek vakit ayıramamıştım bu süre içerisinde. Dün gece de canıma tak etti, oturdum bir 200 sayfa kadar okudum kitaptan. Öyle şeyler oldu ki, kitabı bırakamadım! Gece rüyama girdi kitap, inanır mısınız? Ben ki, Gece Evi'nden beri rüyasında kitap karakterleri görmeyen Ezgi, rüyasında bu kitabı gördü!

Ama bu kadar "anı" yeterli. Gelelim kitaba...

Şimdi ilk kitabı okuyanlar bilir, yazar üzerimize kurgusunu fırlatıp kaçmıştı. Çok fazla minik olay, hepsi tek bir noktaya toplanıyor gibiydi ve kitabın sonunda da bir bomba bırakılmıştı - ikinci kitapta oldukça sık bir şekilde karşımıza çıkan bir bomba. Normalde, karakterlere inanılmamasını, onların sözünün dinlenmemesini pek umursamam fakat kitabı okudukça Mara'ya olan inançsızlık beni yedi bitirdi ve ilk kitapta olmayan gerilim ve stresi bu kitapta oldukça sık bir şekilde yaşadım. "Şimdi ne olacak?" sorusu beni yedi bitirdi bile diyebilirim. Mara'nın başından geçenler, kimsenin ona inanmıyor oluşu ve sadece Noah ile konuşabilmesi bana ağır duygular yaşattı kısacası.

Bombaya dönersek de: (kitaba kısaca Evolution diyeceğim) - Evolution'da bu bomba git gide büyüdü bence. Ne zaman yeni bir şey öğrensem, daha fazlasını bilmek için içten içe ölürken buldum kendimi. Öğrenilen her bir bilgi sadece daha fazla soruya, daha fazla meraka yol açtı ve tıpkı Mara gibi kendimi kapana kısılmış hissettim. Yazarın bütün her şeyi bu kadar açmış olması, gelişen olaylar ve bulunan gerçekler... Bütün hepsi nereye varacak, en ufak bir fikrim yok. Hele kitabın sonundaki o olaydan sonra, sanırım şu an hiçbir şeyden emin olamıyorum.

Ah! Fark etmişsinizdir, Evolution'ı anlatmakta büyük sıkıntı çekiyorum. Kitap o kadar dağınık ve bir o kadar topluydu ki, bende denge falan bırakmadı diyebilirim. Öğrenilen şeylerin hiçbirinden bahsetmek istemiyorum; çünkü eğer bir tanesini bile söylersem sanki kitabın bütün büyüsü - bu yorumdan sonra kitabı okuyacak olanlar için - bozulacakmış gibi hissediyorum. Ondan, spoiler yok. 

Kitapta olan biten onca şeyden sadece bir tanesini tahmin ettim, o da Phoebe'yle ilgili olandı. Bir sahnede Mara'ya, kağıdı ona erkek arkadaşının verdiğini söylüyor ve bunun kurguyla nasıl bağlandığını daha ilk andan fark etmiştim, sonra ilerleyen bölümlerde doğrulandı bu. Normalde, bir şeyi tahmin edebildiğimde kitaba olan heyecanım azalır biraz fakat burada öyle bir şey olmadı: Kitapta o kadar çok şey dönüyor ki Mara'nın (ve doğal olarak okuyucunun) anlamadığı, bu bilgi küçük bir detay gibi kalıyor - ki aslında değil.

Yanılmıyorsam Mara Dyer, Michelle Hodkin'in ilk serisi - bu da Unbecoming'i onun ilk kitabı yapıyor. Eğer bu yazar bu şekilde devam ederse, sanırım kendine büyük bir hayran kazanacak çünkü daha ilk seriden bu kadar ustaca bir kurmaca beklemiyordum doğrusu! Her şeyin bağlanacağı noktayı deli gibi merak ediyorum çünkü okuduğum iki Mara Dyer kitabından anladığım bir şey varsa, o da bu serinin sonunu asla tahmin edemeyeceğim. Her an denkleme bilmediğim ve asla tahmin edemeyeceğim durumlar ve olaylar eklenirken, sonunu nasıl bulabilirim ki? (Geçen yorumda yapamadığım çeviriyi burada da kullanmak istiyorum:) Kurgusal bükülmelerle dolu bir kitap Evolution. Michelle Hodkin, bir hikaye anlatmasını gerçekten biliyor ve yaratıcı zihninde oluşturduğu mermileri okuyucunun üzerine boşaltırken hiç tereddüt etmiyor.

Ah, biri üzerime üçüncü kitabı fırlatsın ve ödevleri ve sınavları ve teslim tarihlerini bir hafta erteletsin. Lütfen. Buna gerçekten çok ihtiyacım var. 

Ezgi Tülü

Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi. 2014'ten beri kitaplar hakkında konuşuyor.

1 yorum:

  1. Üzerine üçüncü kitabı fırlatamayacağım için üzgünüm ama sadece şu herkes bir serinin ilk kitabını okuyup da ikincisinin çıkmasını bekleme aşamasında sinir krizleri geçirirken ikinci kitabını orijinalinden okuyanlar olarak çok havalısınız bil istedim :D
    Kendi blogumada beklerim ^.^

    YanıtlaSil